İş Kazası Geçiren İşçinin Hakları

İş kazası davaları niteliği itibari ile rapor almayı ve bilirkişi raporlarının düzenlenmesini içerdiğinden ötürü uzun sürebilmekte, davacı işçiler için zor bir süreç olabilmektedir. İşbu nedenle usül ekonomisi ilkesi bakımından iş kazası davalarında süreci hızlandırmak ve etkin bir hukuki süreç izlemek amacıyla süreci sizlere soru cevap şeklinde izah edeceğiz.

İş Kazası Nedir?

İş kazası işçinin, işyeri alanı içerisinde, işyeri dışında veya işverenin işyeri dışındaki bir işinde meydana gelen ve işçiye zarar veren olaydır.


İş kazası halinde yapılması gerekenler nelerdir?

İş kazasının meydana gelmesiyle birlikte işçi ve işverene bazı hususlarda yükümlülükler doğmakta, bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ise tarafların sorumluluğuna neden olmaktadır. İşbu nedenle iş kazasının meydana gelmesi halinde yapılacak işlemler şu şekildedir :

  • İş kazasıyla birlikte sağlık müdahalesi gerçekleştirilir.
  • İşyeri kaza raporu düzenlenerek, tutanağa iki şahit adı yazılır ve imzaları alınır.
  • Kaza, bağlı bulunan kolluk birimine (Emniyet veya Jandarma) bildirilir.
  • Kaza, bağlı bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu Birimine bildirilir.

İş kazası geçirilmesi halinde bu işlemlerin yapılması gerekmektedir. Şayet bu işlemlerin yapılmaması halinde işlemi yapmaya zorunlu olan şahıslar için gerekli tahkikat başlatılarak şahısların sorumluluklarına gidilecektir. Nitekim kanunun belirlemiş olduğu sürelere uyulması gerekir. Şayet bu sürelere uyulmaması işveren ve işçinin kusur oranları belirlemede önemli bir etken olabilir.


Bir olayın iş kazası sayılabilmesi için işçinin bedenen zarara uğraması mı gerekir?

Hayır, işçinin iş kazasından bedenen zarar görmesi gerekmez. İş kazasına bağlı ruhsal rahatsızlıklar da iş kazası kapsamına girer.


İşçinin kendi işi dışında bir işten dolayı işyeri dışındayken başına bir kaza gelirse iş kazasından sayılır mı?

Evet. Eğer patron işçiyi herhangi bir iş için işyeri dışına göndermiş ve kaza o işin yapılması sırasında meydana gelmişse bu olay iş kazası olarak değerlendirilebilir.


İş kazası halinde açılacak davalar nelerdir ?

İş kazasının meydana gelmesiyle birlikte, işçinin yaralanması, ölümü hallerinde ilgili kolluk birimi ve Cumhuriyet Savcısı gerekli soruşturmayı yaparak ilgililer aleyhine ceza davası açacaktır. Bunun yanı sıra işçi veya mirasçıları (işçinin ölümü halinde) tarafından da hukuk davaları açılabilecek, tazminata yönelik talepler istenebilecektir. Görevli ve yetkili mahkemede açılacak maddi tazminat davası ve manevi tazminat davası gibi davalar, iş kazası temelli olacak ve iş kazası neticesinde işçinin uğramış olduğu maddi manevi zararı tazmin etme amacı taşıyacaktır.

Bunun yanı sıra iş kazası halinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılacak rücu davaları da söz konusudur. Bu davalarda kusurun işverene ait olması veya üçüncü bir kişiye veya işçiye ait olması hallerinde Kurum, ödemiş olduğu bedeller için rücu edebilecek ve bunu dava konusu yapabilecektir. Netice itibariyle iş kazası neticesinde açılacak 3 adet dava tipi mevcuttur :

  • Ceza Soruşturması ve Ceza Davası
  • Maddi ve Manevi Tazminat Davası
  • Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından Açılacak Rücu Davaları

İş kazası sadece çalışırken meydana gelen kazaları mı kapsar?

Hayır. İşçiler patronun tuttuğu bir araç ile işlerine gider gelirken veya bir işyerinden patronun emri doğrultusunda işyeri dışındaki başka bir işe giderken yolda başlarına gelen herhangi bir kaza da iş kazası olarak değerlendirilir.


Bir iş kazası olduğunda işçi bundan hemen zarar görmeyip sonradan rahatsızlık ortaya çıkarsa ne yapılabilir?

Bir olayın iş kazası olarak sayılması için işçinin olay anında hemen bir zarara uğraması şart değildir. Kaza anında bir belirti görülmeyebilir. Ancak sonradan ortaya çıkan bedeni ve ruhi rahatsızlıkların kazaya bağlı olduğu doktor raporu ile tespit edilirse, üzerinden yıllar geçse bile, bu kaza da iş kazası olarak değerlendirilir.


İş kazasına uğrayan işçinin sigortalı olup olmaması önemli midir?

Hayır. İş kazası geçiren işçi sigortasız bile olsa bağlı bulundukları SGK’ya yapılan bir başvuru ile sigortalı işçilerin yararlandıkları bütün haklardan faydalanabilirler.


İş kazası olduğunda ilk ne yapılır?

İş kazası olduğunda işveren hemen bölgedeki zabıtaya (savcılık, jandarma veya karakol) bilgi vermek zorundadır. Eğer patron bu görevini yapmıyorsa işçiler de bu bildirimi yapabilir. Zabıtadan sonra kaza hemen, bir dilekçe ile, SGK Bölge Müdürlüğü’ne bildirilir.


Olayın iş kazası olup olmadığına kim karar verir?

SGK Bölge Müdürlüğü’ne başvurulduktan sonra SGK hemen olay yerine müfettişlerini göndermek zorundadır. Müfettişlerin tuttuğu rapora göre olayın iş kazası olup olmadığına karar verilir.


Eğer olay iş kazası ise ne olur?

Olay iş kazası ise, işçinin tedavisi yapılır. Tedavisi süresince geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Maluliyet durumu varsa tespit edilir. Ve maluliyet durumunun %10’un üzerine çıkması ile maluliyet aylığı bağlanır.


İş kazası nedeniyle başka nerelere başvurulmalıdır?

SGK Müdürlüğü’nün yanı sıra Bölge Çalışma Müdürlüğü (yeni ismiyle Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü)’ne de başvurmak gerekir. Bölge Çalışma Müdürlüğü kendi müfettişlerini göndererek iş kazasını ve tarafların kusur oranlarını tespit eder.


Müfettişlerin incelemesi esnasında işçiler nelere dikkat etmelidir?

Müfettişlerin kaza yeri incelemelerinde kazaya uğrayan işçi eğer orada olabilecek durumda ise mutlaka bulunmalıdır. Eğer kazazede işçi bulunamıyorsa olayı gören işçi arkadaşları mutlaka müfettişlere bilgi vermelidirler. Ayrıca müfettiş raporlarına kazayı gören işçiler tanık olarak isimlerini yazdırmalıdır.


İşçiler başka nelere dikkat etmelidirler?

Patronlar genellikle iş kazası sonrasında, kazaya uğrayan işçi sigortasızsa, kazayı gizlemek için, kazazede işçiyi SGK’ya ait olmayan bir hastaneye götürmektedir. Çoğunlukla da özel hastane ve devlet hastanesi tercih edilmektedir.


Bunun ne sakıncası var, özel hastane daha iyi değil mi?

Hayır. Eğer kaza ciddiyse ve uzun süreli tedavi gerekiyorsa ilk olarak özel hastaneye getirilmiş bir kazazede işçinin tedavi masraflarını SSK derhal ve tamamen ödemeyebiliyor. Patronun da ortada bırakması durumunda hastane, tedavi masraflarını işçinin ödemesini talep ediyor. Bu açıdan en doğrusu kaza sonrasında derhal en yakın SSK Hastanesine başvurulmalıdır.


Kaza sonrası, kazazede işçinin dinlenme süresi ne kadardır?

Kaza sonrasında işçinin ne kadar istirahat edeceğine Devlet Hastaneleri karar verir. Hastane tarafından verilen istirahat süresince işçinin işten atılması mümkün değildir. İstirahat süresinin işçinin ihbar süresini 6 hafta geçmesi durumunda ise işveren işçiyi ancak tazminatlarını vererek işten çıkartabilir.


İş kazası sonrasında işçi işverene karşı ne yapabilir?

İşçinin iş mahkemelerine başvurarak maddi ve manevi tazminat davası açması en uygun yoldur.


Vasinin, iş kazası nedeniyle tazminat davası açabilme şartları nelerdir?

Vesayet altında bulunan yurttaşın iş kazası veya meslek hastalığı geçirmesi halinde, hukuki temsilcisi olan Vasi’nin dava açması ve vesayet altında bulunanın haklarını koruması gerekmektedir. Birçok işlemi tek başına yapabilen vasi, açılacak maddi ve manevi tazminat davası için tek başına işlem tesis edemeyecektir. İşbu nedenle, iş kazası veya meslek hastalığı neticesinde dava açmak isteyen vasi, vesayet makamından izin almak ve bu izni dosya içerisine sunmak zorundadır. Aksi halde dava reddedilecektir.


İş kazası sonrasında ne kadar süre içerisinde tazminat davası açılmalıdır?

İş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı genel hükümlere göre çözümlenecektir. Zamanaşımı, iş kazasının gerçekleştiği günden itibaren 2 yıl ve herhalde 10 yıldır. Bu sürelerin sona ermesiyle birlikte iş kazasına bağlı olarak yapılacak tazminat talepleri zamanaşımına uğrayacaktır. İş kazasında kesin maluliyet raporunun öğrendiliği günden itibaren de 10 yıllık zamanaşımının başlayacağı hukukumuzda kabul edilmektedir.


İş kazası sonrasında açılacak tazaminat davası için süre ne zaman başlar?

İş kazası davasının zamanaşımı süresinin başlangıcı olay tarihi değil, maluliyet oranının kesin olarak tespit edildiği tarihtir.


İş kazalarına ilişkin tazminat davalarında faiz ve faiz başlangıç tarihi nedir?

İş kazaları nedeni ile açılacak maddi tazminat ve manevi tazminat davalarında, davacı tarafın isteği üzerine davayı gören mahkeme tazminata hükmedecektir. Peki iş kazaları nedeni ile açılan tazminat davalarında faiz başlangıç tarihi ne zamandır ? Gerek uygulamada gerekse de Yargıtay içtihatlarında iş kazaları nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında istem halinde olay tarihinden itibaren faize hükmedilecektir.


İş kazası davasında Görevli Mahkeme neresidir ?

İş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında İş Mahkemeleri (yoksa Asliye Hukuk Mahkemeleri) görevlidir.


İş kazası davasında Yetkili Mahkeme neresidir?

İş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında iş kazasının gerçekleştiği, yani haksız fiilin gerçekleştiği yer mahkemesi yetkilidir. Bunun yanı sıra genel yetki kuralları da geçerli olmakla beraber davalının ikametgahında da dava açılabilecektir.


Destekten yoksun kalma tazminatı nedir ?

Destekten yoksun kalma tazminatı, iş kazası neticesinde ölüm hadisesinin gerçekleştiği zaman ortaya çıkacak tazminat türüdür. Nitekim bu tür tazminatın doğası gereği, iş kazası veya meslek hastalığı neticesinde bir ölüm meydana gelmeli, müteveffanın (ölenin) yakınlarının bu şahsın desteğinden yoksun kalacak olmaları gerekmektedir. Gerçekten de işçinin iş kazası neticesinde ölmesi halinde ; işçinin varsa eşi, çocukları ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler, işçinin desteğinden yoksun kalacaklar ve maddi açıdan kayba uğrayacaklar. Destekten yoksun kalma tazminatında ana düşünce, ölen şahsın yaşamaya devam etmesi halinde ilgililere desteğe devam edecek olmasıdır. Bu doğrultuda destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için şu iki şartın gerçekleşmesi gerekmektedir.

  • Ölen işçi, sağlığında destekten yoksun kalacağını iddia eden kişilere bakacak güçte olmalı
  • Tazminat talep edenler (davacılar), ölen işçinin yardımına muhtaç olmalı

Maddi tazminatın şartları nelerdir ?

İş kazası geçiren işçi, ruhen ve/veya bedenen zarara uğramış olabilir. İşte ruhen ve/veya bedenen zarar gören işçinin bu zararını gidermesi adına Türk Borçlar Kanunu gereğince dava açma hakkı bulunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 51 ve devamında düzenlenen haksız fiil neticesinde tazminat maddelerine göre iş kazası geçiren işçi ; cismani zarar halinde zararının giderilmesini talep edebilecektir. Bunun yanı sıra ölüm ve bedensel zararlarda zarara uğrayan işçi bazı giderlerin karşılanmasını talep edebilecektir. Ölüm ve bedensel zarar halinde iş kazası geçiren işçi şu giderlerin karşılanmasını talep edebilir :

Ölüm Halinde ;

  • Cenaze giderleri,
  • Tedavi giderleri (ölümden önce bir tedavi süreci var ise)
  • Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
  • Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.

Bedensel Zarar Halinde ;

  • Tedavi giderleri,
  • Kazanç kaybı,
  • Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
  • Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.

istenebilir. İlgili kalemler iş kazası geçiren işçi tarafından istenecektir.

İş kazası geçiren işçi, işveren aleyhine maddi tazminat davası açabilecek, bu maddi tazminat davasında yukarıda bahsi geçen giderlerin karşılanmasını talep edebilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, işçinin geleceğe yönelik hak kayıplarını da talep edebilmesidir. Nitekim iş gücü kaybına uğrayan bir işçi, gelecekte bunun sıkıntısını yaşayacak ve iş kazası ve sonrasındaki süreçte kendisine bağlanan aylıklar bir an olsun tatmin etse de gelecekte bu tatmin sağlanamayacaktır. Hal böyleyken en önemli husus, işçinin çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden dolayı uğrayacağı zararlardır.

İş kazası nedeniyle açılacak davalardan olan maddi tazminat davası için en önemli belge, SGK müfettişleri tarafından düzenlenen tutanaklar, belgelerdir. Nitekim SGK müfettişleri, iş kazasını yerinde inceleyecek, tarafların ifadelerine başvuracak, iş kazası geçiren işçinin sigorta bilgileri ve çalışma koşulları, maaşı vb. hususlarda bilgi sahibi olacak ve her türlü araştırmayı yapacaktır. Gerek kusur oranlarının belirlenmesi gerekse de işçinin iş gücü kaybının tespit edilmesinde önemli rol oynayacaktır. İşbu nedenle SGK müfettişleri tarafından hazırlanan raporlar çok büyük önem taşımaktadır.


Kurumca bağlanan gelirler maddi tazminattan mahsup edilir mi?

İş kazası neticesinde meslekte kazanma gücünü yitiren işçi, açacağı maddi tazminat davası neticesinde bir tazminata hak kazanacaktır. Aynı zamanda işçi, tazminata hak kazanmasının yanı sıra Kurumca sürekli iş göremezlik gelirine de hak kazanabilecektir. Hal böyleyken Yüksek Mahkeme ; iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan zararın giderilmesi istemine ilişkin olarak açılan tazminat davaları nitelikçe sigortaca karşılanmayan zararın giderilmesi istemini amaçlamaktadır demektedir. İşbu nedenle, maddi tazminatın hesabında, Kurumca bağlanan ödeneklerin veya gelirlerin tazminat miktarından mahsup edilmesi gerekliliği açıktır.


Maddi tazminat harca tabi midir ?

İş kazası nedeniyle açılacak davalarda maddi tazminat nispi harca tabiidir. Şayet dava açılırken cismani zarar nedeniyle talep edildiği beyan edilirse harç miktarı buna göre hesaplanacaktır.


Manevi tazminatın şartları nelerdir ?

Borçlar Kanunumuzun ilgili maddelerinde düzenlenen manevi tazminat ; bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özellikleri göz önünde tutularak, zarar görene uygun bir miktar paranın ödenmesi şeklinde madde metninde ifade edilmiştir. Şayet ağır bedensel zarar veya ölüm halinde de zarar görenin veya ölenin yakınlarının da manevi tazminat talep edebileceği Türk Borçlar Kanununda yer almıştır.

İş kazası nedeniyle zarar gören veya ölenin yakınları için manevi tazminata hükmedilebilmesi için bazı şartların varlığı aranacaktır. Bu şartlar şu şekildedir :

  • Fiil
  • Fiil neticesinde zararın meydana gelmesi
  • Zarar ile fiil arasında illiyet bağı
  • Fiilin hukuka aykırı olması
  • İşçinin cismani zarara uğraması

Yukarıda sayılan şartların varlığı halinde Hakim ; manevi tazminata hükmedecektir. Peki eş ve/veya çocukların manevi tazminata başvurma şartları nelerdir ? Eğer işçi, iş kazası neticesinde ölmüş ise mirasçılarının maddi ve manevi tazminat açma hakları zaten Türk Borçlar Kanunu gereğince mevcuttur. Fakat işçinin yalnızca cismani zarara uğraması halinde, yakınlarının bu zarar dolayısıyla hayat seyirleri değişir, kaza dolayısıyla psikolojileri bozulur ve benzer etkiler gözlenirse ; yine manevi tazminat açma hakları söz konusu olacaktır. Nitekim manevi tazminat, olay karşısında kişilerin manevi kayıplarını gidermeye hizmet edecektir. Nitekim Yüksek Mahkeme bir kararında şu gerekçe ile eş ve çocukların manevi tazminat isteyebileceklerine hükmetmiştir : ‘Olay nedeniyle, doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan davacının, eş ve çocuklarının ruhsal sağlığı ağır şekilde bozularak şok geçirip tedavi olmak zorunda kalmaları durumunda illiyet bağı gerçekleşmiş sayılacağından Borçlar Kanunu’nun 47. maddesine dayanarak manevi tazminat isteyebilirler.’ denilmiştir. 


İş kazası neticesinde SGK tarafından açılacak rücu davaları nelerdir?

İş kazası neticesinde kusur oranlarının belirlenmesi ve işçiye, üçüncü kişiye veya işverene kusur izafe edilmesi söz konusu olacaktır. Bu kusur oranları neticesinde işçiye, geçirmiş olduğu iş kazası neticesinde gerekli yardımlar yapılacak, aylık bağlanacak ve işçinin maddi açıdan tatmini sağlanmaya çalışılacaktır. Nitekim bu yardım Kurum tarafından karşılanacak ve Kurum da kusurları oranında ilgililere rücu edecektir.

İş kazası neticesinde, iş kazası geçiren işçinin sigortasının başlatılmamış olması, primlerinin yatırılmamış olması vb durumlarda iş kazası ödenekleri için Kurum gerekli ödemeyi yapacak fakat işverenin usuli kusurları nedeniyle işverene rücu etme hakkına sahip olacaktır.

İş kazası neticesinde kusur oranları belirlenirken meydana gelen iş kazası işverenin kasti hareketiyle meydana gelmiş olabilir. Yine işverenin işçilerin sağlığını korumaya yönelik düzenlemelere uymaması, mevzuatın gerektirdiklerini yerine getirmemesi nedeniyle de iş kazası meydana gelmiş olabilir. Son olarak iş kazası, işverenin Türk Ceza Kanunu anlamında suç sayılır bir hareketi nedeniyle de meydana gelmiş olabilir. İşte bu üç halde de işverenin kusurlu olduğu açıktır. Kurum, kusurun işverende olması nedeniyle işverene rücu edebilecektir.


İş kazası neticesinde ceza soruşturması başlatılır mı?

İş kazasının meydana gelmesiyle birlikte bağlı olunan kolluk birimine işveren tarafından bildirim yapılmalıdır. Bağlı olunan kolluk birimi polis olabileceği gibi jandarma da olabilir. Bildirimin yapılmasıyla birlikte ilgili iş kazası için dosya açılacak ve kolluk birimleri tarafından tahkikat aşamasına geçilecektir. Burada bir ölümün varlığı halinde dosya ile bizzat Cumhuriyet Savcısı ilgilenecek ve şayet kusurlu şahısların tespiti ile birlikte bu kusurlu kişiler aleyhine ceza davası açacaktır.

İş kazası nedeniyle ölüm meydana gelmesi halinde, şayet ilgililere kusur atfedilebilmişse Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri gereği ceza davası açılacak ve şirket yetkilileri ve sorumlulukları tespit edilen şahıslar sanık olarak yargılanacaklardır.


İş kazası neticesinde açılacak davalarda avukatın önemi

İş kazası geçiren işçinin, iş kazası sonrasındaki süreci iyi irdelemesi ve hukuki açıdan eksiksiz bir çalışma gerçekleştirmesi gerekmektedir. İşbu nedenle bu tür işlemlerin profesyonel bir çalışma gerektirmesi, iş kazası sürecinin Kurumlar arası alışverişlerde önemli bir yer alması ve birçok Kurumla etkileşimi beraberinde barındırması avukatın önemini ortaya çıkarır. İşbu nedenlerle İş kazası neticesinde açılacak maddi tazminat ve manevi tazminat davalarında alanında uzman bir avukat yardımı alınmasında fayda görüyoruz.

Av. Serhat ARASAN

Hukuki sorunlarınız için 0533 373 10 10 nolu danışma hattımızı arayabilir veya İletişim Formu 'ndan bize yazabilirsiniz.